Gravity

13 Ocak 2014 Pazartesi

Gravity


Gravity - Alfonso Cuarón (2013)


"Gravity'den sonra sinema artık bambaşka bir şey" dediler, izledik.

Sinemanın en temel görsel meselesinin ekranda üçüncü bir boyut yaratmak olduğu bilinen bir şeydir. Hatta sırf bu etkiyi yaratabilmek için oluşturulmuş kurallar, genel kaideler vardır. Çerçeve eksenlerini doğru kullanarak derinlik etkisi yaratmak bunlardan sadece bir tanesidir. Görüntüye alacağımız bir özenin arkasına bir başka özne, onun arkasına da bir diğer özne yerleştirmek de pekala, derinlik yaratabilir. 

Üç boyut yani, önemlidir sinemada. 

"Üç Boyut ve Gravity."

Tabii ki tutup 2013 ABD-İngiltere ortak yapımı Gravity filminin tek numarasının ekranda üçüncü bir boyut yaratmak olduğunu söylemeyeceğim. Ancak itiraf etmek lazım ki, bu işi fevkalade iyi beceren bir yönetmenle karşı karşıyayız: Alfonso Cuarón.

***

Sandra Bullock - George Clooney

Gravity filmi; "uzayda yaşam imkansızdır", "hava basıncı yoktur", "oksijen yoktur" gibi bir dizi bilindik verileri vererek başlıyor. Filme dair hiçbir önbilgimiz olmadan girmiş olsak sinemaya, zaten olayın uzayda geçtiğini filmin henüz ilk sahnelerinden rahatlıkla anlayabiliriz. 

Film, en özet haliyle, Ryan Stone isimli bir mühendisin (Sandra Bullock) uzaya yaptığı ilk seferi anlatıyor. Stone uzaya, kendi alanıyla ilgili bir sorunu çözmek için yollanıyor ve yanında da emekli olmadan önce son uzay seferini gerçekleştiren tecrübeli Matt Kowalsky var (George Clooney).

Başta her şey gayet güzel gidiyor. Dr. Stone uzay ünitesindeki görevini yerine getirirken Matt Kowalsky uzay boşluğunda turlar atıyor; beri yandan bir diğer astronot, tıpkı Kowalsky gibi etrafta turluyor... Falan filan.

Sanki koskocaman bir oyun parkında, koca koca adamlar çocuklar gibi eğleniyorlar da, biz de ekran karşısında onları izliyoruz. 

Gerçekten böylesi büyülü bir havası var filmin ilk sahnelerinin.

"Elément Déclencheur!"
Ancak tabii bu tarz bir filmin film olabilmesi için bir şeyler olması lazım. Fransızların "élément déclencheur" dedikleri türden; anlatılan hikayenin seyrini değiştiren, çözülmesi gereken bir sorunun ortaya çıkması lazım.

Detayları vermeyelim; yaşanan bir komplikasyon sonucu üçüncü astronot ölüyor, Kowalsky ve Dr. Stone da uzay boşluğunda savrulup duruyorlar.

Görevi tamamlamak bir yana dursun, dünyaya dönmek artık onlar için birinci amaç.

"Dr. Stone ve Dünya."

Film ilerlemeye devam ettikçe Dr. Stone'un yaşadıkları alıyor ipi eline. Dünyaya dönmenin ne kadar önemli olduğu onun için ortaya çıkıyor. Dünyaya dönmek artık Dr. Stone için basit bir amaç değil, aynı zamanda bir tür "yeniden doğuş". 

İşte görselliği bir kenara bırakırsak, işin bu kısmı da filmin "insani", "duygularımıza hitap eden" yanı. 

Muhakkak izlenmesi gereken, fevkalade etkileyici bir film.


Filme dair birkaç not:

  1. Dr. Stone'un filmin bir bölümünde NASA ile iletişim kurmaya çalıştığı anda hatların karışması sonucu devreye giren Aningaaq karakteri aslında ismini Alfonso Cuarón'un oğlu Jonas Cuarón'un yine 2013 yılında çektiği kısa filmden alıyor. Gravity filminde anlatılmayan Aningaaq'ın hikayesi, kim olduğu kısa filmde gözler önüne seriliyor. Bu film internette ismiyle (Aningaaq-2013) arandığı takdirde çok rahat izlenebilir. (http://www.youtube.com/watch?v=jLR1yCvu498
  2. Mark Kowalsky rolü için önce Robert Downey Jr. ile anlaşılmış ancak Downey Jr. daha sonra rolden çalışma takvimini gerekçe göstererek vazgeçmiş. Yerine alınan Clooney, rolü hiç de fena kotarmışa benzemiyor. 
  3. Dr. Stone rolü için de önceleri Angelina Jolie ismi geçmiş. Ancak tıpkı Downey Jr. gibi o da rolü son anda reddetmiş. Sonra işin içine Natalie Portman girmiş fakat o da rolü hamileliğini gerekçe göstererek bırakmış. Rachel Weisz, Naomi Watts,Marion Cotillard, Abbie Cornish, Carey Mulligan, Sienna Miller, Scarlett Johansson, Blake Lively, Rebecca Hall ve Olivia Wilde gibi isimler de film için denenmiş ancak en sonunda Sandra Bullock'ta karar kılınmış. 
  4. Sandra Bullock
  5. Alfonso Cuarón garip bir adam. Üçüncü Harry Potter filmini yönetmiş, dahi bir yönetmen. Ancak mesela bir Harry Potter filmi yönetmesi ihtimali ortaya çıkana kadar hiçbir Harry Potter kitabı okumamış olması enteresan. 2006 yapımı Children of Men'i yönetmiş olmasına rağmen filmin uyarlandığı kitabı örneğin, hiç okumamış...  Hele ki Y tu mamá también (2001) filmini izleyen birisi, acaba onun sonraki filmlerini izlediği zaman ne düşünür?.. Y tu mamá también (2001)'den çok değil, yalnızca üç sene sonra Harry Potter and the Prisoner of Azkaban (2004) filmini yönetiyor. 2006 yılında da Children of Men giriyor devreye. Bu filmlerin olağanüstü bütçesinden, filmlerde kullanılan teknik imkanlardan önce Y tu mamá también gibi bir "bağımsız film", nasıl olur da tek bir yönetmenin filmografisinde yer alır, anlaşılacak iş değil.

0 yorum :

Yorum Gönder